Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: Tabuları yıktık

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Biz çok tabuları yıktık. İnsanların ana dili, mezhepleri, başörtüsü konusunda her konuda. Kimin hangi problemi varsa üzerine gittik” dedi.

Yılmaz, Dersim’de bir otelde düzenlenen İş Dünyası ve Kanaat Önderleri Toplantısı’nda, Tunceli’ye birçok alanda hizmetler yaptıklarını söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının kurulmasının da önemli olduğunu bildiren Yılmaz, “Önemli ve güzel bir adım gerçekten. Özellikle bu cemevlerinin ilk defa bir yasa içinde, cemevi kavramı bu şekilde geçmiş oldu, yasal bir statüye kavuşmuş oldu. İmarının yapılmasından tutun, bakım onarım destek, cemevi yapımına destek gibi hususları içeren önemli bir düzenleme yapıldı.”

Yılmaz, 2024’te başkanlığa 170 milyon lira ödenek koyduklarını belirterek, şunları kaydetti:

“Bunu zaman içinde çok daha arttırarak cemevlerimizin bu anlamda bakım ve belli ihtiyaçları için bunlar kullanılacak. Sizlerin fikirleriyle, görüşleriyle bunlar daha da iyiye gidecek. Bu tür yapılar önemli bir tecrübedir. Bu tecrübeyi bir görmek lazım. Baştan önünü önyargılı kapatmamak lazım, uygulamalarını görmek lazım. Neleri yapabildiğini, yapamadığını, nereye kadar yapabildiğini bir tecrübeyle görmek lazım, ondan sonra varsa eksikleriniz tekrar konuşulur, tartışılır, başka birtakım ilaveler yapılır. Başka birtakım yine Alevi toplumun üzerinde uzlaştığı birtakım hususlarda adımlar atılır. Bunlara hiçbir zaman kapalı olmadığımızı buradan ifade etmek isterim. Ama yeni yapılan bir şeyin hemen önünü kesmek de doğru bir yaklaşım değil bana göre. Bir görmek lazım. Ne yapıyor, ne nereye kadar yapabiliyor, ne kadar sorun çözülüyor. Bunları gördükten sonra tekrar oturulur, üzerinde yeniden elbette konuşulur.”

Herkesin kimliğini özgür bir şekilde, demokratik hukuk devleti içinde yaşaması gerektiğini, hiç kimsenin de kimlik siyaseti yapıp insanları birbirleriyle de çatıştırmaması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Biz çok tabuları yıktık. İnsanların ana dili, mezhepleri, başörtüsü konusunda her konuda. Kimin hangi problemi varsa üzerine gittik. Herkesin kimliğine biz sonuna kadar saygılıyız ama kimlik siyasetine de karşıyız. Kimliklerin istismar edilmesine, siyasete araç haline getirilmesine de karşıyız. Kimlikler başımızın tacı. Hiç kimse de kimseyi kendisine benzetmeye çalışmasın.” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, “İnsanımızın huzurunu, ülkemizin huzurunu, birliğini, beraberliğini de hiç kimse bu kavramlar üzerinden bozmaya çalışmasın. Bizim derdimiz budur. Biz bütün farklılıklarımızla biriz, beraberiz. O kadar çok ortak yönümüz var ki, o kadar çok ortak zeminimiz var ki, biraz da farklılığımız olsun yani. Farklılıklar da güzelliktir, renkliliktir. O ortaklığımızı da yaşayalım. O farklılıklarımızı da yaşayalım.” diye konuştu.

Hizmetlerine devam edeceklerini, Türkiye Yüzyılı’nda ülkeyi çok daha iyi noktalara ulaştıracaklarını dile getiren Yılmaz, sadece metropollerle, büyük şehirlerle gelişmenin olmayacağını, 81 ilde milleti daha üst noktalara taşıyacaklarını anlattı.

Yerel seçimlerin önemine değinen Yılmaz, şöyle devam etti:

“Mayıs ayında ülkemiz genel seçimlerini demokratik bir olgunluk içinde gayet güzel, dünyaya da örnek olacak şekilde yaptı. O dönemde bir sürü tezgilat yapanlar oldu ama milletimiz olgunluğuyla, demokratik olgunluğuyla sandığa gitti, görevini yaptı. Kimi tercih ediyorsa ortaya koydu. Yerel seçimler de aynı olacak. Genel seçimler ideolojik, siyasi tartışmaların daha yoğun yaşandığı, ülke yönetimi ve genel politikalarla ilgili seçimler. Yerel seçimler ise bana göre, siyasi tartışmaların en az olması gereken, daha hizmet odaklı, daha yerel meseleler odaklı ele alınması gereken seçimler. Bu anlamda yerel seçimlere biz gerçek belediyecilik diyoruz.”

Yılmaz, belediyeyi kanunda kuruluş amacına uygun çalıştırmak gerektiğini çünkü belediyenin amaçlarının belli olduğunu söyledi.

Bir belediyenin amacının o ilin mahalli, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, hizmetlerini yapmak olduğunu dile getiren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir belediye başkanı bunu yapmak yerine algı belediyeciliği yapıyorsa, kendi kişisel şanı için şöhreti için çalışıyorsa gerçek belediyecilik yapmıyor demektir. Kusura bakmasın. Kim olursa olsun. Hangi partiden olursa olsun. Biz buna gerçek belediyecilik diyemeyiz. Algı belediyeciliğidir. Bu reklam şan, şöhret belediyeciliğidir. Biz bunu istemiyoruz. Gerçek belediyecilik olsun diyoruz. İkincisi belediyeler ideolojik yerler değil, hizmet yerleridir. Belediyeler birtakım kaba ideolojilerin, katı yaklaşımların enstrümanı, aracı olarak kullanılacak kurumlar olarak da görülmemeli. Belediyeler vatandaşa hizmet edecek kurumlar olarak görülmeli ve bu çerçevede biz inanıyoruz ki bu eser ve hizmet siyaseti belediyelere egemen olmalı ve bunun için de elimizden gelen tüm gayreti sarf edeceğiz. Eğer halkımız vatandaşımız bizden yana tercihini kullanırsa biz de bu gerçek belediyecilik anlayışı içinde her türlü çalışmayı yapacağımızı buradan size özellikle ifade etmek istiyorum.”

(HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir